Herkesin Hayatına Kimse Karışamaz (Mı?)
Son dönemlerde iyice popüler bir söylem haline gelen “Herkesin Hayatına Kimse Karışamaz” aforizmasının sınırları, giderek sınırsız bir düzleme doğru evrilmekte. Bireyin sadece kendisini alakadar eden hususlara (inanç, cinsel tercihler, düşünceler, yaşam tarzı vb.), başka kimsenin karışmaması gerektiğine tamamen inansam da, işin içerisine toplum ya da sadece başka bir kişi girdiğinde özgürlüğün tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Oturma adabını ele alalım misal. İnsanlar dilediği gibi oturabilmeli midir? Evinde, şahsi arabasında istediği tarzda oturabilirler. Her ne kadar geçtiğimiz haftalarda çıplak ayaklarını aracın ön konsoluna koyan adamdan elitist bir edayla rahatsız olsam da, bu durum beni ya da kimseyi ilgilendirmez. Ama aynı özgürlükçü düşünceyi, sinemada ayakkabılarıyla koltuğa tüneyen bir genç için sergileyemiyorum. Hayır küçük hanım, küçük bey; sizden sonra o koltukta oturacak birileri var ve sizin bu şekilde oturmanız onlara bir nevi haksızlık oluyor.
2 yıldır yazlıktaki komşumuzdan da aynı şekilde şikayetçiyim. Kendisi müzik dinlemeyi çok seviyor, ki keşke herkes müzik dinlese. Tek sorunumuz, kendisinin müziği, bizle beraber dinlemeyi tercih etmesi. Sesini sonuna kadar açtığı müziğini dilerse plajda, dilerse balkonunda zevkle dinlemesine kimse karışamaz, yeter ki biz onun gürültüsüne maruz bırakılmayalım. Hadi diyelim verdiği rahatsızlığın farkında değil. Defalarca uyarı almasına rağmen de, bildiğini okuyor. E sonuçta herkesin hayatına kimse karışamaz değil mi?!
İnsanlar özgürlük denen mucizenin, başkalarının hayatını olumsuz yönde etkilememesi gerektiğini öğrenmeliler; belki de okullarda adab-ı muaşeret (görgü ve nezaket) dersleri yeniden okutulmalı diye kendi kendime düşünürken, bir baktım ki bu ders 2023-2024 eğitim yılı 9. sınıf müfredatına seçmeli ders olarak eklenmiş bile. Safiyane bir şekilde, acaba ders içeriğinde neler var diye şöyle bir araştırdığımda ise, güzel gibi gözüken yıllık ders planının haricinde, onlarca sayfa “İslam’da Adab-ı Muaşeret” içeriğine rast geldim. Sanırım yine hangi coğrafyada ve daha da önemlisi, hangi zaman diliminde yaşadığımı unuttum.
Olsun varsın, bir anlığına unutmak ve umutlanmak güzel. Sonuçta, buna da kimse karışamaz. ~Ece